10 Haziran 2016 Cuma

Ne İzledim ? | The Color Purple


THE COLOR PURPLE  / MOR YILLAR

Genel Bilgi:
1985 ABD yapımı bir dram filmi olan The Color Purple, Alice Walker'ın aynı isimli kitabından uyarlanmıştır. Filmin yönetmen koltuğunda Steven Spielberg bulunuyor.  Filmin başrolünde yer alan Whoopi Goldberg bu yapımdaki rolü sayesinde Altın Küre En İyi Kadın Oyuncu ödülüne layık görülmüştür. 154 dk süren filmin İMBD puanı ise 7.8/10.

Yorum:
Kadın temalı filmleri izlemeyi çok severim. Dün gece ne izlesem diye bakınırken Onedio'da şöyle bir liste gözüme çarptı.(Kadına Yönelik Erkek ve Toplum Baskısını Merkezine Alan 22 Önemli Film) Daha sonra da Mor Yıllar. Daha önce nasıl izlemedim bilmiyorum bu filmi. Gerçekten bayıldım. 
Konusundan bahsedersem; 
film 1909 yılından başlayarak 1900lü yılları anlatıyor. Filmimizin ana karakteri Cellie, babası tarafından tecavüze uğrayıp iki çocuk dünyaya getirmiş ve babası bu çocukları para karşılığında başka ailelere evlatlık olarak satmıştır. 14 yaşında çocuklarından ayrılmayı, itilip kakılmayı ve sürekli birilerinin emirleri altında yaşamayı kabullenmiş Cellie'nin tek dostu kız kardeşi Nettie'dir. Bir gün zengin bir adam Nettie'yi babasından ister. Ancak baba Nettie'nin henüz çok küçük olduğunu bahane ederek adama Celie'yle evlenmesini söyler. Adam Celie'yi pek beğenmez ama yine de onunla evlenir. 

Celie kocasının ona uyguladığı tüm fiziksel ve psikoloik şiddetin yanı sıra yaramaz çocuklarına da katlanıp sesini çıkarmamaktadır. Bir gün Nettie babasının baskılarına dayanamayıp Celie'nin yanına gelir ve orada kalmak ister. Albert'la (Celie'nin kocası) arasında geçen bir takım olaylar sonunda Albert Nettie'yi evden atar. Böylece Celie ve Nettie'nin mektuplaşmaları başlar. Celie'nin Nettie'ye ve Tanrı'ya olan mektupları filmin ana temasını oluşturuyor. Yıllar geçer ve bir gün Albert eve Shug isimli hasta metresini getirir. Celie ilk başta Shug'dan holanmasa da zaman geçtikçe ondan kadınlığı, özgürlüğü öğrenir. Hayata karşı nasıl durması gerektiğini, erkeklerin tüm kısıtlamalarına karşı dur! demenin de bir zamanı olduğunu anlar. Shug Celie'nin içindeki gücün ortaya çıkmasını sağlar. 




Daha fazla detay vermek istemiyorum. Bu filmi her kadın izlemeli bence. Femnizm kelimesinin ne demek olduğunun, aslında kadınların sesinin ne kadar güçlü olduğunun en güzel örneği bence bu film.

Filmle ilgili beğendiğim diğer bir nokta iste dram türünde olmasın rağmen sizi o kadar salya sümük ağlatacak havalara sokmaması. Aslında yönetmen istese bunu çok güzel  bir şekilde yapabilirmiş ama arada eğlenceli kısımların bulunması bence filme daha güzel bir hava katmış. Aslında şimdi düşündüm de son sahnede salya sümük olabilirsiniz. 



*Filmin kitabı ülkemizde ''Renklerden Moru'' olarak İnkılap Yayınevi'nden çıkmış. Ancak şuan basımı yok. Sahaflarda denk gelirseniz bence kaçırmayın. (-bulan bana da haber  versin)




2 yorum:

  1. Canim kitap yorumlarindan etkilenip okudugun kitaplari aldigim gibi bu filmide izleyecegim tesekkurler 😇

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim yorumlarıma güvendiğin için umarım filmi de kitabı da begenirsin 😘

      Sil